Nisan...



Senden her vazgeçişimde, artık bu sayfa tamamen kapandı dediğimde, alıştığımda senden kalan boşluğa, tam da ileriye bakmayı beceriyorken, 
nasıl oluyor da canlandırıyorsun kendini? 
Nasıl oluyor da hissediyorsun seni öldürmek üzere olduğumu.?

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

again....

Resim
Derinliğine düşerken kuyunun dibine doğru, başını kaldırdığında son kez gökyüzünü görmek istersin. Zaman durmuştur artık, üşümeye başlamıştır bedenin iniş mesafesinde, gökyüzü zifiri karanlık ve göz kırpıyor sana milyarlarca yıldız... Görmek istediğin bu değildir… Aniden hızlı akmaya başlar zaman, dibe ne kadar kalmıştır acaba? Gözünden inen o   bir damlanın sıcaklığı ısıtıyordu tüm bedenini, damlanın dudağın kenarına varışına kadar hiçbir şey düşünemezsin…     Yine durur zaman… Kapıdan içeri ilk girdiğinde heyecandan yüreğim ayak tabanlarıma baskı yapıyordu. Bakırın en koyusu kestanenin en açığıydı saçları. Saçlarının kıvrımlarından gördüğüm gözler, yarına çıkmaya değerdi… Çıktım… Aniden hızlı akmaya başlar zaman, dibe ne kadar kalmıştır? Derinliğine düşerken kuyunun dibine doğru, başını kaldırdığında son kez gökyüzünü görmek istersin. Zaman durmuştur artık, üşümeye başlamıştır bedenin iniş mesafesinde,....................................
Devamı

Ben...

Resim
Doğdum: 20  şubat karlar arasında bir koşuşturma, tandır başında sancılanmıştı annem, tandır ekmeğinin kokusumuydu beni bu denli acele ettiren doğmak için bilemiyorum. Mahallenin ebesi xatîka xezal  doğurmuştu beni, annemin bir erkek çocuk doğurduğunu müjdeliyordu herkes birbirine, asıl voleyi babama müjdeyi verecek kişi vuracaktı… Yaşadım: Ailenin sekizinci ve ikinci erkek çocuktum , benden iki sene sonra, bir erkek çocuk daha doğurdu annem kubi’yi, en yakın arkadaşım oldu kardeşim, hala öyle.. Yaşayamadım çocukluğumu, bisikletim olmadı asla, mahallenin en hızlı koşanıydım, evimizin bahçesi mahallenin futbol alanıydı aynı zamanda ve ben en hızlı koşan çocuk, herkes benim oynadığım takımda oynamak isterdi..   İlk ve orta okul öylesine bir koşuşturmayla geçti derken lise dönemimim başı 12 eylüle denk geldi.. Askerden ilk dayağımı yemiştim sabah istiklal marşını okurken sesim az çıkıyor diye.. Daha sonra müdür yardımcısından yedim ikinci dayağımı okulda sigara içtim diye… Okul bahç
Devamı